13 Eylül 2016 Salı

Soğanlı Dağları’ndan, Sarıkamış’tan Dördüncü Dalga Haberler





İletişim olanaksızlığı nedeniyle 09 Eylül (2016) günü Sarıkamış, Soğanlı Dağları noktasından yaptığım dördüncü dalga iletiyi ve haberleri ancak bugün, 13 Eylül günü sunabiliyorum.


Bundan önceki üç iletimiz ilgi uyandırdı. Tanıdık, tanımadık edebiyatseverleri bizlere cesaret ve direnç verdiler. Sırası geldikçe o iletileri de sizlerle paylaşacağız. Bu arada Sarıkamış’tan söz etmek gibi bir konu başlığını da ileride sunabiliriz.

Bundan önce; edebiyatı bir kült olarak yaşamlarının nirengi noktası yapan, Türkçeyi özde ve sözde özümseyerek, dil ögesini birincil sıraya alan yazarları, düşünürleri sizlere tanıtacağız. Yazınsal metinler olmadan uluslaşma ve çağdaş olmanın bir yolu bugüne dek bulunmadığına göre, ayrık bir seçenek ileri süremeyeceğiz. Bu anlamda yazınsal ve evrensel olan Türkçeye sarılıyoruz.

Türkçe bu anlamda hem evrensel bir yazınsal metin dilidir, hem de Türkiye gibi bir ülkede ana taşıyıcı, tüm katmanları algı dünyasında bir araya getiren en önemli ögedir. Bu nedenle, konuk edeceğimiz düşünce adamları; yazar, sanatçı şöyle ki, yazından, resimden müzik konusuna dek, modern Türkçe koşulumuzu önde tutacağız.

Yaptığımız girişim kısaca; İsveç’te kalıplaşmış, tekdüze - durağan bir çizgiyi kırmak, Türkiye ile evrene açılmaktır… Özeti şudur: Ülkemizin yetiştirdiği ve gurur duyacağımız; modern, yetkin sanat, düşün, yazın, eylem ve spor insanlarını tanımak, onları İsveç’e gururla tanıtmaktır.

Dördüncü dalga haberlerimizle birlikte programlarımıza gelince:

Sunay Girgin, Tüyap Kitap Fuarları Genel Yönetmeni. Türkiye’nin yetiştirdiği yeni genç kuşağın etkin bir temsilcisi. Kitap Fuarları boyunca yüzlerce insanla yüz yüze iletişim kurma başarısının arkasındaki gizi konuşacağız onunla. Konu başlığı olarak; ‘Çalışmada güler yüzlü olmanın erdemi, stres yönetimine ne oranda katkı sağlar ve gönüldeşlik (empati) sanatı için ne tür eğitim gerekiyor’, konulu söyleşi programı ile Stockholm’da konuklarımızdan birisi olacak.

Serhan Yedig, Hürriyet Gazetesi Seyahat Bölümü’nü uzun süre yöneten ve kendi istenciyle bu çalışma alanını bırakarak, yedi gün yirmi dört saat salt okuma ve yazma sanatına kendini veren Türkiye’nin yetiştirdiği yeni genç kuşağın etkin, dinamik bir yazın, müzik, dağ ve su sporları aktörüyle yüz yüze geleceğiz. ‘Okunan bir ürünü, izlenceyi, bir gazeteci olarak öteki bir kişiye, kısa yoldan algı verici düzeyde sunmak için; müzik algısı ne oranda, nasıl yardımcı olur’, konulu söyleşisi ile Stockholm’da konuklarımızdan birisi olacak.

Ali Sezgin (Gitar). Kendi ekolünü kendisi kuran bir müzik adamıyla yüz yüze geleceğiz. Salt bestelerini yapmak değil, onları gitarıyla sunabilen özgün bir müzik adamı bu kez karşımızda. Stres yönetim konusunda Sunay Girgin’le; yazın ve gazetecilik konusunda Serhan Yedig’le izleyeceğimiz: Türkiye’nin yetiştirdiği bu genç, özgün, çağcıl ve yaratıcı yapıyı; bu kez gelenek dışı bir özümseme ile Ali Sezgin, ses ve tını lirizmi, müzik şöleniyle Stockholm’da konuklarımızdan birisi olacak.


Değerli İzleyiciler,

Kızılçıbuk'tan Puşkin’in çıktığı dar boğaz sonrası öne açılan Soğanlı Düzlüğü görseli ve Puşkin haberleriyle ile Tekin Sönmez de aramızda.

1829 Osmanlı - Rus Savaşı’nın Turnagel Ormanı önünde başladığını, Puşkin’in notları ile izliyoruz. Öne açılan bu iki görsel, 2500 metre yükseklikte ve dünyada eşi olmayan Soğanlı Düzlüğü’nü gösteriyor. Savaş burada sona eriyor. Rus Ordusu, Erzurum önüne kadar savaşmadan ilerliyor. Şimdi bu iki görselle ve bu kısa veri ile yetiniyoruz.

Puşkin diyor ki: ‘Düşman tehlikesine rağmen, hizmetçim benden üç gün sonra esenlikle orduya katılan ağırlık koluyla birlikte ordugâha geldi. Sayısız ağırlıklarımızdan bir tek öküz arabası bile düşmanın eline geçmemişti. Ağırlığın ordu ardınca gidişindeki düzen gerçekten şaşılacak şeydi.’

Karşımızdaki görselde, Puşkin'in; ‘18 Haziran’da Ordugah (Turnagel Ormanı düzeyine) başka bir yere kalktı. 18 Haziran’da top sesi bizi uyandırır uyandırmaz Ordugah harekete geçti. Generaller görevlerinin başlarına gittiler, alaylar sıra oldular, subaylar kendi takımlarının başlarına geçtiler.’

Bu görsellerde bu hareketleri düş yordamıyla izleyebiliriz şimdi. İki gün sürmeden Soğanlı Düzlüğü Rus Ordusunun eline geçecek ve savaş orada sona erecektir.




--------


Foto: 1-Turnagel Ormanı önü-yakın çekim-ortada Soğanlı Düzü- Savaşın ilk iki günü...

Foto: 2-Turnagel Ormanı önü-uzak çekim-ortada Soğanlı Düzü- Savaşın ilk iki günü...

Foto: 3-Soğanlı Düzü'nden çıkış-Puşkin-ve Savaşın sonu-yardıma gelen Erzurum Seraskeri Hakkı Paşa'ınn 30 bin askeriyle imha edildiği vadi, Çakır Baba yamaçlarından Erzurum Yolu...


Hiç yorum yok :

Yorum Gönder