Bugün 07 Eylül 2016 ve Sarıkamış, Soğanlı Dağları
noktasından açıklamalı bir görsel iletiyi ve haberleri sunuyorum.
Burada, 1829 yılından Puşkin’in (1799-1837) ayak izlerinde
yürürken, karşımıza çıkan muhteşem bir doğa var. Bu doğa varlığının sunduğu
olağanüstü bir güzellik var.
Rus edebiyatının kurucusu A. S. Puşkin derken, onun geçtiği
bu doğa güzelliğini, varsıllığını unutacak mıyız?
Elli milyon yılda oluşmuş, 2500 metrelik yükseklerdeki Kars – Erzurum Platosu diye tanımlayacağımız bu doğa unutulabilir mi?
Bu güzellikleri ancak bizler, en derin anlamla
duyumsayabiliriz.
****
Tarihin ilk çağlarına gittiğimizde, elimizdeki bu doğa
üzerine ilk yazılı belge ile Ksenophon karşımıza çıkıyor.
Pasinler’den geçip Soğanlı Dağları’na çıkan ve Çoruh Kanyonları ile Karadeniz’e ulaşmak isteyen Ksenophon (İ.Ö. 401) o çağ algısı ile kaleme aldığı ‘Onbinlerin Dönüşü’ adlı belgeci yapıt var.
Bu muhteşem doğa konusunda özgün notlar bırakır Ksenophon.
Önümüzdeki bir iki gün içinde, Ksenophon’un çıktığı ve bugün
Çakır Baba diye bilinen Soğanlı Dağları doruklarında onun ayak izlerini de
sizlere sunacağım.
***
Bugün 07 Eylül 2016 olmakla birlikte, 06 Eylül günü alınan
kimi doğa görsellerini sunuyor ve İsveç yasalarının verdiği kurumsal sınırlar
içinde kalarak, önümüzdeki aylarda hem İsveç kurumlarına önereceğimiz ve
onaylanma durumu sonucu hem de Stockholm’da kamuya sunacağımız kimi
etkinliklerden birkaç haber de ektedir.
Programlarımıza gelince:
Prof. Dr. Mehmet Veysel Batmaz; (İst. Üniv. İletişim
Fakültesi) ‘Medyaya Düşman Yetiştiriyorum’ adlı yapıtı ve daha başka pek çok
önemli ürünleri, yüzlerce makalesi olmasıyla; ve salt iletişim konusunda yetkin
bir uzman olmasıyla da değil, iyi bir kalemi ve düzgün modern bir Türkçesi
olması nedeniyle, Stockholm’da konuklarımızdan birisi olacak.
Prof. Dr. Betül Çotuksöken; felsefe alanında tanınmışlığı
bir yana, ‘Aristoteles’in Kategorilerine Giriş’ adlı, Porphyrios’un
açıklamalarını dilimize çeviren bir felsefeci olmasıyla da değil, yine iyi bir
kalemi ve düzgün modern bir Türkçesi olması nedeniyle: ‘Günübirlik Yaşamda
Felsefe Ne İşe Yarar’ konu başlığı ile Stockholm’da konuklarımızdan birisi
olacak.
Beyazıt Kahraman, (Yıldız Teknik Üniversitesi. öğrt., görv., emekli)
yazın, dil adamı olmakla birlikte Türkiye’de bugün yayınlanan hemen tüm yayın
ağını izleyebilen belki de tek kişi olmasıyla da değil, yine iyi bir kalemi ve
düzgün modern bir Türkçesi olması nedeniyle: ‘Balkanlar’dan Türkiye’ye ve
Dünyaya Göç Hareketleri ve Bulgaristan Türkleri ve Türkçe’ konulu söyleşide,
Stockholm’da konuklarımızdan birisi olacak.
Yeni haberlerle
sizlere ulaşmak üzere, sevgi ve içtenlik…
Tekin Sönmez, 07 Eylül 2016, Sarıkamış, Soğanlı Dağları
Değerli İzleyici,
Değerli İzleyici,
Kızılçıbuk'tan Puşkin’in çıktığı dar boğaz karşıdaki vadi,
iki dağ silsilesi arası ve sağ kolda Turnagel Ormanı.
Puşkin diyor ki: 'Tam zamanında gelmişim. Saat beşte ordu
yola çıktı. Ben Dragon (ejderhalar) alayına gidiyordum. Gece bastırdı. Bütün
kıtaların mola verdiği bir vadide durduk.'
Bu görselde öndeki yakın ormanlık alanın alt tarafı, sağ
doğru açılan vadi, bugün Kızılçubuk adı ile bilinir. Burası bir süredir giriş
ve çıkış askeri bölgedir.
Ben, Sarıkamış'ın Kuzey yamaçlarından doruğa çıktım ve
karşıdaki iki silsile arasında, yukarı doğru, Soğanlı Düzü'ne çıkış vadisinin
görselini aldım. Ektedir.
'Geceyi Rayevsk'nin çadırında geçirdim' diye not düşen
Puşkin; 'Şafakla birlikte ordu yola çıktı,' diyor. 'Otları büyümüş ormandan
dağlara ulaştık,' diyor.
Karşımızda, Puşkin'in;
'Otları büyümüş ormandan dağlara ulaştık,' dediği vadi
görünüyor. Tekin Sönmez, 07 Eylül 2016, Sarıkamış
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder